MÜSLÜMANLARDA OLMAYAN ŞEY

İlgili resim
Hollanda dış işleri bakanı  Halbe Zijlstra  12 yıl önce söylediği bir yalan sebebiyle istifa etmiş. 2006 yılında  Putin ile görüştüğünü söyleyerek ,bunun doğru olmadığını itiraf ederek istifasını açıklamış. 
 Erdemli  bir hareket.
 Dürüstlük..




Başbakan kar temizliyor. Görevli polis seyrediyor(İSVEÇ)

Tam bir İslam ahlakı diyeceğim vaz geçiyorum ,sanki diğer dinler ahlaklı faziletli olmayı reddediyor. Yok öyle bir şey...
Onlarda olup da bizde olmayan başka şeyler  var.
Metroda ayakta yolculuk yapan başbakan ile ilgili görsel sonucu

İngiltere başbakanı

İslam dünyasında  bir siyasetçinin yalanım var deyip istifa etmesi....  Hayal bile edemiyorum.
Olmaz öyle şey.
Bir yalancık ne olmuş ki?
Toplum öyle  siyasetçiye saf deyip geçer.
Bir yalancık toplum için nedir ki ?
Hayatımız yalan olmuş bizim
Bizim seçtiklerimiz  niye istifa etsin ki?
Hem seçilirken kulağımıza hoş yalanlar söyleyerek seçilmemişler miydi ki?
Biz baştan kabul etmiştik.

Siyasetçileri  suçlamak doğru değil, toplum olarak profesyonel yalancıyız.
Onlar bizim bir parçamız,biz neysek onlar da  o....
Asıl biz ,vekil onlar değil mi?
    
  Alırken yalan ,satarken yalan,konuşurken yalan ,överken yalan, içimiz  yalan , dışımız yalan ,yalan üzerinde yüzüp gidiyoruz. Yalanın hükümdar olduğu  yerde doğrulardan nefret edilir.Doğru söyleyenler dokuz köyden kovulur.İnsanlar gerçeklerden  hoşlanmaz ,yalanları ile  yaşayıp giderler.Ta ki yalancının mumu sönüp  ,ocaklar sönünceye kadar..
   Beni  üzen yalana dalmış insanların durumu değil, onların taşıdığı vasıflar. Hele hele bu İslamiyet gibi doğruluğu ve dürüstlüğü olmazsa olmazlar arasına sıkı sıkı yerleştirmiş bir din ise insanın içini acıtıyor.
  Diğer dinlerin günahına girmeyelim ama doğruluğu dürüstlüğü en çok vurgulayan ,doğruluk üzerinde  nasıl sabit kalınacağını kuralları ile ifade eden İslam dinidir.
Doğruluk dinin ta kendisidir. Anlayana

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde bizlere şöyle emretmektedir.

“Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin.”

“Ey inananlar! Allah’a karşı saygılı olun ve özü-sözü doğru olanlarla beraber bulunun.”

“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!”

“O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.”


“Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler.”

“Allah şöyle buyuracaktır: Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.”

“Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.”


Daha nice ayetler. Allah o kadar adil ki kendisine karşı yapılan günahları affediyor . Kul hakkı ile gelene ise karışmayıp muhatabını adres gösteriyor. Her kul hakkı bir yalancılık değil mi ?
Yukarıda verilen ayetler bile Müslümanım diyen bir insan için yeterli gelmez mi?
Yetmiyorsa sorun İslamda  mı, Müslümanlığımızda mı?

Peygamberimizin  hayatı da  bir doğruluk abidesidir. Ona karşı olanlar bile ''Muhammet doğru sözlüdür '' demişlerdir . Bilinmelidir ki O herkesçe 'el emin'  idi.


Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır.

“Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.”
  Hal böyleyken ;
  Sıkıntı nerede niye İslam dünyası böyle? Yalan ve yalancılarla  boğuşup duruyor? 
  Müslümanlar fücüra sürüklenmiş.
  Dilsiz şeytan kesilmiş,
   Müslümanlar dini bilmiyor.
   Müslüman din adamları da dini bilmiyor.
   Allah için konuşmuyor, ahiret  için yaşamıyorlar.
   Dini yorumlayacak ilim ve irfandan yoksunlar.
   Dinin furuat dediği özden yoksun kısmı ile dini yaşadıklarını zannediyorlar.
   İnancına nasıl zarar verdiğinin farkında bile değilller.
   Bütün dinlere en büyük kötülük ya idarecilerden ya da yanaşma din adamlarından gelmiştir . Her dinde gerçek din alimleri zamanın zalimlerinin hedefi olmuş,büyük çileler çekmişlerdir. Doğrulukları asırlar sonra anlaşılmıştır
.Musevilik ve Hırıstiyanlık  kaynakları ile bozulmuş ,İslamiyet ise Kaynakları çok sahih olmasından dolayı bozmayı başaramamışlar ,fakat Müslümanların  din algısını bozup İslam dışı yaşamalarına kapı aralamışlardır.
   Maalesef günümüzde bu bozulma ve hakikatten sapma doruğa ulaşmış, Müslümanlar ve onun şahsında İslamiyet hak etmediği halde büyük saldırılara maruz kalmaktadır.Hele hele canım Peygamberimin (S.A.V) Müslümanların bu perişan halinden dolayı  olumsuz anılması ve hakaretler görmesi tarifi  imkansız acı veriyor.
    Bizde idareciler hanla ,hamamla, sarayla , katar katar para ile anılırken  medeni ülkelerde idareciler mütevazi yaşamları ile ön plana çıkmaktalar. 
     Bu bir beladır, musibettir. Bundan  da çıkış ancak iyi bir ahlaki eğitimle  olur.
 Eğitimin birincil önceliği doğruluk ,ahlak ,erdem olursa bu eğitim ister dini olsun,isterse laik olsun toplum huzura kavuşur. Neden ister laik olsun diyorum ? Buradaki kastım dinsizlik değil.Ben dinime o kadar  güveniyorum ki kim doğruluk ve dürüstlük adına ne anlatırsa anlatsın benim dinimle ters düşmez.Yeter ki derdi doğruluk olsun. Müslümanlar Allah'ın emrettiği gibi dosdoğru olsunlar ,görün bakın nasıl düzenbazlar ,yalancılar , hilebazlar açığa düşecekler. 
    Biz kral çıplak diyemediğimizden yalancıktan adamlar ortalıkta adammış gibi  boy gösteriyor.Bizler de onların günahlarının bedelini bu dünya da bol bol ödediğimiz gibi ahirette de daha beterini  ödemeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.
  Allah katında 'yalancı ' yazılmadan bu  yoldan dönmeliyiz.Yoksa dünyamız perişan oldu, ahiretimiz de perişan olacak.
   
   

Yorumlar