İNANÇ EROZYONU |
Tabi iktidar da boş durmuyor bol bol kullandığı dini söylemler ve göreceli olarak attığı adımlar; her tarafa imam hatip açması , faizle mücadele ediyor görüntüsü vermesi ,başörtüsü ,dini nikah vs geniş halk kitlelerinin , daha doğrusu siyasal İslam kesiminin bu eksende tutulmasına olanak sağlıyor.
Bu görünürlüğün halktaki İslami bilinçlenmenin bir sonucu mu ,yoksa konjoktürel siyasi bir değişimin yönlendirmesi ile mi olduğu sorusu akla geliyor.
Şu var ki devletin geçmişteki İslama yaklaşımları nedeniyle dini hassasiyeti olan halk tabanında kötü birikimler oluşturmuştu.Öyle ki millet devletin dinle mücadele ettiğini ,dine düşmanca yaklaştığını düşüncesini kanıksamıştı.Dini alanda kişi ve kurumlara karşı kör, sağır ve dilsiz olan devlet son zamanlarda kontrollü bir şekilde dini hassasiyetlere karşı cömert olduğunu görüyoruz.Bu durum şimdilik her iki tarafı da rahatlatıyor. Fakat bunun kudretliler tarafından ne karşılığında verildiği sonuçlarının ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değildir.
Zaten bir yandan insanların hassas oldukları konularda devletin olumlu yaklaşımları olduğu pompalanırken ,diğer yandan yine aynı devletin doğrudan yada dolaylı desteklediği kişi ve kurumlar ile medyanın kahir ekseriyeti sinsice İslama karşı mücadelesini sürdürmekte,adeta insanları dinden soğutma ,dinsizleştirme veya başka bir dine sempati duyma noktasına götürmektedirler. Bu hedef ülkelerdeki beşinci kol faaliyetlerinin bir uzantısı olduğu izlenimini vermekte.
Bu faaliyetlerin ülkemizde olumsuz sonuçları görülmeye başlanmıştır.
ÜLKEMİZDE İNANÇ EROZYONU |
2017 de yapılan bir araştırmaya göre:
Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz” sorusuna olumlu cevap verenlerin oranı %86’dır.
Bu şu demektir. Artık Türkiye'nin %99 u müslüman değildir. Yıllardır yapılan yıpratıcı kampanyalar meyve vermeye başlamış görünüyor.
Devamında;
Kur'an-ı Kerim ve diğer kitapların vahiyle geldiğine inanıyor musunuz?” sorusu yöneltilir.Araştırmaya katılan kimselerin %14’ü bu soruya olumsuz cevap verir. Yine %10’da kararsızdır, yanıt vermek istemez. Anlaşılacağı üzere net bir biçimde “Kur’an ilahi bir kitaptır diyenlerin” oranı ise %76’dır. Oranı ile itibariyle buna benzer bir veride şöyle ortaya çıkmış: Meleklere inanıyorum %75, inanmıyorum ya da yanıtsız/kararsız %25.
Buradaki durum daha vahim kitabımjız K.Kerimin Allah kelamı olduğuna inanmayanların oranı daha yüksek.Allaha inanmayan %16 idi . Kur'ana inamayan ise%25 ,arada %10 var . Bu 10 'luk dilim ya din değiştirecek yada dinsizliği tercih edecek. On yıl sonra bir araştırma yapılsa durum ortaya çıkar.Bu günden daha kötü bir tablo ile karşılaşacağımız kesin gibi.
Peygamberlere inançla ilgili ortaya çıkan cevaplar da bir hayli çarpıcı. Buna göre araştırmaya katılanların yalnızca %63’ü “Peygamberlere inandığını ve onları her anlamda rol model olarak gördüğünü” ifade etmekte. Bunun dışında kalan %20’lik dilim ise “Peygamberlere inandığını ama Hz.Muhammed’i her anlamda rol model olarak görmediğini” belirtmekte. Kadere inanç sorusuna ise, suali yanıtsız bırakan %5’in dışında, %10’luk bir dilim olumsuz cevap vermekte, kadere inanmadıklarını bildirmekte. Yukarıdaki verileri tamamlayacak bir biçimde ahiret hayatına inandıklarını ve sorguya çekileceklerini düşünen kesimin oranı %73 olarak belirtilmiş. Geride kalan %10 öldükten sonra dirileceğini ama sorguya çekileceğini düşünmemekte, hiçbir biçimde ahiret hayatına inanmayanların oranı ise %9 olarak ortaya çıkmakta.
Neresinden tutarsanız tutun inanç oranı %70 -%75 Bandına gerilemiş bulunuyor.İnanç ivmesinin ise aşağıya doğru gittiğine dair güçlü işaretler verdiği görülüyor.
En can alıcı soru ise şu: “Cennete gideceğiniz kesin olsa; şu an Cennete gitmek için ölmeyi düşünür müsünüz?” “Kim cennete gitmeyi düşünmez ki” dediğinizi duyar gibiyim. Fakat gelin görün ki, “Hayır ben bunun için şimdi cennete gitmem” diyenlerin oranı tam %65! Yani cennete Dünya'yı değişmiyor. İnsanlara dini bilgileri kimden öğrendiği soruluyor.Aklınıza diyanet ,hacı hoca filan gelmesin tabi ki internetten. Bu oran %45 toplumun neredeyse yarısı. Zaten %25 'inin dinle diyanetle işi kalmamış göründüğünden Geri kalanın yarıdan fazlası dini bilgileri internetten öğreniyor. Bu durumda diyanet ve imamlar ordusunun ne yaptığı sorusu da cevap bekliyor. Ama ilginç olan bu halkın yarıdan fazlası yöneticilerinin dindar olmasına önem veriyor.“Seçimlerde adayın dinine düşkün biri olması sizin için ne kadar önemli” sorusuna kısmen ya da çok önemli diyenlerin oranı tam %75 olarak ifade edilmiş.
Yorumlar
Yorum Gönder
Değerli fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz