RUSYA AFRİN'İ BİLEREK AÇTI



Afrin düştü düşecek derken sonunda kent merkezine girildi. Doğal olarak sevinç hakim ve herkes mutlu. Fakat bu olaya farklı açıdan bakanlar da var.Elbette  bu farklı bakış açısına sahip olan kişilerin mutlak doğruyu söylediği yada bakış açılarının doğru olduğu söylenemez. Fakat politik olaylarda olay tek olsa da sebep ve sonuçları çok çeşitli olabilir.Zaten siyaset bunun için vardır. Olayları ve sonuçları doğru bir şekilde yönetmek 



   Yukarıda belirttiğimiz gibi Afrin  olayının dünyada yankıları oldu.Birçok yazı ve yorumlar yapıldı. Bu yorumlardan en ilginçlerinden biri de İngiliz gazetesi  Independent'ta  Patrick Cockburn imzası ile yayınlanan yazıydı
   Yazara göre  Rusya  Afrin'i bilerek  TSK ve ÖSO'ya  açtı. Gerekçesi de Mümbiçte Amerikalılarla  Türk ordusunu karşı karşıya getirmek. Böylece hem kendine bağımlılığını pekiştirecek,hem de Amerika ile Türkiye arasındaki  sorunları daha da kalıcı hale getirmek  istiyor. Akıllıca bir siyaset.

 Yazının bazı bölümleri şöyle:



TILLERSON SEBEP OLDU
Afrin Türkiye için kolay lokmaydı: Kent Türkiye sınırında ve Fırat’ın doğusunda, Kürtlerin elindeki ana bölgeden kopuk bir konumda. Halep’in güneyine tek tedarik yolu Suriye ordusu tarafından kontrol ediliyordu ve ordu, sivillerin geçisine izin verse de silah ve cephaneliğe geçit vermedi. YPG komutanları bölgede 10 bin adamları olduğunu söylemişti ama varlıklarına dair pek bir işaret yoktu. Bölgeden gelen bir haber çatışmaların devam ettiğini öne sürse de ÖSO, kente pazar sabahı üç koldan hiçbir direnişle karşılaşmadan girdiğini söylüyor.
Kürt Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) komutanlarının, Afrin’in savunulmaz olduğuna kanaat getirip başka bir alternatifleri olmadığı için çekildiği açık. Eğer sebep buysa, ağır kayıplarla kaybedecekleri kesin olan bir savaşa girmemeleri akıllıcaydı.
Afrin mücadelesinin sonucu, Türk istilasının başladığı 20 Ocak’tan bu yana belliydi. Sebebi, o dönemin ABD dışişleri bakanı Rex Tillerson’ın yaptığı, Amerikan güçlerinin Suriye’de kalacağına ve böylece IŞİD’e karşı YPG-IŞİD askeri ortaklığı tarafından yaratılan fiili Kürt devletinin güvenliğini garanti altına aldıklarına dair provokatif açıklamaydı. IŞİD’in Rakka’da geçen ekimde yenilgiye uğratıldığı sırada, Kürtler Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birinde kontrolü ele geçirmişti.
RUSYA PLANI: DAİMİ İHTİLAFA HAPSETMEK
Tillerson ABD’nin Suriye’de varlığını sürdürmekle kalmayıp (ki Türkiye’ye, IŞİD’le savaşın bitmesi sonrası bu varlığın devam etmeyeceği sözü verilmişti), aynı zamanda Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesi ve İran nüfuzunu geriletmek için çalışacağını ilan etti. Bunlar hırslı ve gerçekçi olmayan iddialardı ama Türkiye ile Rusya’yı biraraya getirmek için yeterliydi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Afrin’i koruyan Rus hava şemsiyesini kaldırarak, Türk hava kuvvetlerinin bölgeyi istediği gibi bombalamasının önünü açtı. Bu hamle belirleyici oldu: YPG kararlı ve deneyimli askerlere sahip ama hava korumaları veya ağır silahları yok, kazanamayacaklarını biliyorlardı.
Rusya Türkleri tahminen, Kürtlerin müttefiki olan ABD’yle daimi bir ihtilafa hapsetmek istiyor. Türkiye’yi aynı zamanda bir şekilde Rusya’ya bağımlı hale de getirecek; zira Türk askerleri, Rusya’nın üstün güç olduğu bir bölgede askeri operasyonlar düzenliyor olacak.
ERDOĞAN MENBİC’İ İSTİYORSA BEKLEMESİ GEREKEBİLİR
Kilit sorulardan biri, Erdoğan’ın bundan sonra nereye gideceğiyle ilgili. Afrin’i almış olabilir ama Suriyeli Kürtlerin Fırat’ın hemen batısındaki Arap kenti Menbic’den Irak sınırına uzanan ana bölgesi hâlâ yerinde duruyor. Buradaki Kürt ve Kürt bağlantılı güçler, Afrin’de olduğunun aksine, Amerikan koruması altında. Amerikan zırhlı araçları Menbic’in etrafındaki cephe hattında çok belirgin biçimde devriye geziyor. YPG açısından, ana üslerinin yakınında savaşmak da daha kolay olacaktı.
Kürtler ABD’nin onları terk etmesinden korkuyor fakat sadece Amerikan çıkarları açısından bakıldığında, eğer ABD Suriye’de güç bulundurmaya devam edecekse müttefik bir kara gücüne ihtiyacı var ve bunun tek adayı da Kürtler. Bir Kürt lider bana, “Eğer ABD Kürtleri terke derse, o zaman Suriye’yi terk etmesi gerekir” demişti. Amerikan desteği zayıflayabilir ama bu henüz olmadı. Erdoğan Suriye’de Kürtlerin kontrol ettiği ana topraklara [Fırat’ın doğusundaki bölgeyi kast ediyor] karşı harekete geçmek istiyorsa, bu sefer biraz beklemesi gerekebilir.” (Dış Haberler)
HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLA

Yorumlar