NE SÖZLERİNDE DURUYORLAR ,NE DE HUKUK TANIYORLAR
HASAN ÖZTÜRK |
Erdem mi dediniz?
Kusura bakmayın beyefendi sizde o hiç yoktu.Varmış gibi yapıyordunuz.
Ağzınız Allah Allah derken ,yüreğiniz dünya ve dünyalık diye yanıp tutuşuyordu.
Gün geldi önünüze dünya ve dünyalık konuldu, haramiler gibi saldırdınız. Hak hukuk Allah ,peygamber hiç umurunuzda olmadı.
O kadar gözünüz döndü ki dostlarınıza sırtınızı dönüp ,düşmanlarınıza sarıldınız.
Çevrenizde hak hukuk Allah korkusu olan insan bıraktınız mı ki erdem olsun,ahlak olsun?
O dediğiniz güzel insanlar bırakın yanınızdan geçmeyi semtinize bile uğramaz oldu.
Hakiki hak dostları yıllardır şerrinizden Allah'a sığınıp duruyor.
Eğer ne olduğunuzu ,ne hale geldiğinizi yeni yeni anlıyorsanız yazık, yazık çok yazık .
Sizde hiç basirette yokmuş.
Yiyin, için, bari üç günlük dünyanın tadını çıkarın ,çıkarabiliyorsanız.
Çünkü ahiret çok çetin geçecek.Siz ve sizin gibilerden hesap sormayı bekleyen yığınla mağdur var.
Dört gözle ilahi adaleti bekliyorlar.
Orada kime dert yanacaksınız bakalım.
Boynuzu koyundan boynuzsuz koyunun hakkını almayı ihmal etmeyen Allah sizi ve sizin yaptıklarınızı hiç ihmal eder mi?
Mazlumlar bekliyor o büyük günü sizde bekleyin.
Birde kalkmış dert yanıyor,
Dert yanmaya hiç hakkınız yok ,aynada gördüğünüz kendinizden başkası değil.
Erdemden bahsetmeyin, o sizde hiç olmadı ki?
Şimdi beyefendinin yazsını okuyalım isterseniz.
Yeni Şafak yazarı mahallesinin gündemini yazdı: "En çok kazığı, bizim çevremizden yedim ne sözlerinde duruyorlar, ne hak hukuk tanıyorlar"
Hasan Öztürk yazısında AKP’ye yakın “mahallenin” gündemini ele aldı.
Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Hasan Öztürk “Erdem aramızdan uzaklaşırken” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Öztürk yazısında AKP’ye yakın “mahallenin” gündemini ele aldı.
Öztürk yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Geçenlerde çok sevdiğim birkaç arkadaşıma, ‘Bize ne oldu? Neyi kaybettik de bunlar oldu’ diye sordum. Soruyu bir kısmı taca attı. Bir kısmı uzun uzun ‘Dindarlıktan, Allah korkusundan, etrafımızdaki yozlaşmadan’ filan söz etti.
İyi de sahi ‘Bize ne oldu? Neyi kaybettik de birbirimize olan özencimiz yok oldu?’
Biz derken, neredeyse 40 yıldır içinde bulunduğum mahalleyi, memleketi, milleti hasılı hepsini birden kast ediyorum. Hatta bırakın memleketi, milleti, İslam dünyasını ve hemen hemen insanlığın tamamını da…”
“EN ÇOK KAZIĞI, BİZİM ÇEVREMİZDEN YEDİM”
“Bize ne oldu? Biz neyi kaybettik? Kaybettiğimiz şey neydi ki birbirimize ne tahammülümüz, ne hürmetimiz kaldı?” diye soran Öztürk şöyle devam etti:
“Kaybettiğimiz nezaketten, zarafetten hayatımızdan eksilttiğimiz ve yok ettiğimiz merhamet ve şefkatten ötürü bugünlerde birbirimize tahammül edemez olduk.
Dindarlarımız arasında ahlak sorunu yaşanıyor. Bencillik hepimize sirayet etti.
Bir işadamı arkadaşım geldi dün tam yazıyı yazarken. Çay, kahve içerken yazdığım konuyu söyleyince dönüp dedi ki ‘En çok kazığı, bizim çevremizden yedim. Ne sözlerinde duruyorlar, ne hak hukuk tanıyorlar.’
Ben de ona ‘Demek ki bir şeyleri kaybettik’ diye fısıldayabildim.
Kaybettik! Bir şeyleri kaybettik. O kaybettiklerimizin başında, birbirimize olan özencimiz, nezaketimiz.
Bir de ahlakı kaybettik. Alnı secdeye değen de kaybetti, değmeyen de…
O kadar kaybettik ki bırakın ticari ilişkilerimizdeki yozlaşmayı, sokakta yürürken ya da trafikte bile birbirimize tahammülümüz, özencimiz kalmadı.”
“ERDEM ARAMIZDAN HIZLA UZAKLAŞIYOR”
Yazısında “Sanki bir cinnet hali yaşıyoruz. Her gün birbirimizin hakkını gasp ederek yaşıyoruz. Neredeyse birbirimizin yaşam hakkına bile tecavüze kalkışıyoruz” diyen Hasan Öztürk ayrıca “’Biz neyi kaybettik’ sorusunun cevabını şimdilik burada keseyim. Devam edeceğiz. Erdem aramızdan hızla uzaklaşıyor, bu kadar!” dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder
Değerli fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz