KUR'AN'I KERİM'DEKİ MUCİZELER-1-


Elimizde çok kıymetli bir kitap var. Allah'ın kullarına indirdiği bir kitap .Allah'ın hiçbir şüpheye yer kalmasın diye okuma yazma bilmeyen bir peygambere  indirmesi de ayrıca üzerinde durulacak bir mesele.Çünkü  yaşadığı yerin dışına pek çıkmamış ,hiçbir eğitim almamış bir insanın  bu kadar çeşitli konularda bu kadar bilimsel sonuçlarla anacak  günümüzde kanıtlanmış konuları bilmesi mümkün değil.
Bu kitabın  Allah'ın gönderdiği bir kitap olduğunun ispatlarından biridir.

Bu yazımızda Kuranda günümüz bilim insanlarının ulaştığı bilgileri 1400 yıl önce bizlere haber verdiği bir kaç konuya değineceğiz.



KAİNATIN BİNA EDİLMESİ



Kâinatta 100 milyardan fazla galaksi vardır. Her bir galaksi ise 100 milyardan fazla yıldızı içinde bulundurmaktadır. Bilim adamları bu galaksilerin kâinat binasını (Cosmic Building) meydana getirdiğini söylerler. Kur’an-ı Kerim bu gerçeği şu ifadesi ile dile getirmektedir:
 “Göğü de bir tavan yaptı” (Bakara:22). 
Burada zikredilen “Binaen” kelimesi, Kuran’ın ilmi bir mucizesini gösteriyor. 
Çünkü bilim adamları evren için “kâinat binası” terimini ancak günümüzde yeni kullanmaya başladılar. Oysa Kuran-ı Kerim bu ifadeyi 1400 sene önce kulandı. Yüce Allah şöyle buyuruyor: 

“Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı ki onu Allah bina etti” (Nazi’at:27).

KAİNATIN GENİŞLEMESİ

KAİNATIN GENİŞLEMESİ

İlim adamları önceleri kainatın sabit ve değişmez olduğunu zannediyorlardı. 
Fakat kainatın büyük bir hızla genişlediği gerçeği ortaya çıktı. Bu durum ise ancak yirminci asırda keşfedildi.
 Kuran-ı Kerim bu gerçeğe şöyle işaret ediyor:
 "Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz onu elbette genişleticiyiz" (Zariyat: 47).

KARA DELİKLER

KARA DELİKLER
Bilim adamları  siyah delikler diye adlandırdıkları bir takım yıldızların var olduğunu keşfetmişlerdir. Bu yıldızların üç farklı özellikleri vardır: 
1- Görünmezler 
2- Çok büyük bir hızla akarlar 
3- Her şeyi kendilerine çekip, adeta gökyüzü sahnesini süpürürler. 
Bundan dolayı bilim adamları bunlara kâinatın süpürgeleri dahi demişlerdir.


İlginç olan şey ise Yüce Allah bunların vasıflarını Kuran-ı Kerimde bize şöyle açıklamıştır:
 "Hayır! Akıp giden, bir kaybolup bir etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun" (Tekvir: 15–16). 
Ayette geçen "el-Hunnes" görünmeyen, "el-Cevar" ise akıp giden, "el-Künnes" ise süpüren ve kendisinde var olan büyük çekim gücünden dolayı her şeyi kendine cezbeden ve çeken anlamındadır. 
Bu alamet Kuranın öncelikli ilmi buluşu sayılmaz mı?

Şimdi düşünelim bütün bunları ümmi bir insanın bilmesi mümkün müdür ?

Yorumlar