Enfarktüse karşı 10 altın kural |
Enfarktüse karşı 10 altın yaşam kuralı:
1- Tansiyonunuza dikkat edin. Göstereceğiniz bu dikkat enfarktüs tehlikesini %40-60 oranında azaltır.
2- Kolesterol seviyenize düzenli olarak baktırın. Bu da enfarktüs tehlikesini %25 oranında azaltır.
3- Sigarayı bırakın.
4- Kan şekerini ciddiye alın. Şeker hastalarının %70‘i kalp dolaşım hastalıklarından ölmektedir.
5- Kilonuza dikkat edin. İdeal kiloyla enfarktüs riski %50 oranında azalır.
7- Haftada iki kere otuz dakika süreyle yapacağınız spor, enfarktüs riskini %45 oranında azaltır.
8- Stresten kaçının. Stres tansiyonu yükseltir ve bunun sonucu olarak enfarktüs tehlikesi baş gösterir.
9- Yemeklerinizde Himalaya tuzu kullanın ve medisend ile tekrardan canlandırılmış su tüketin.
10- Günde alınan 100 mg asetilsalisilik asit enfarktüs riskini %30 oranında azaltır.
KOLESTEROLÜ AZALTIN
Kolestrolden uzak tutan besinler |
Prensipte günümüzde arterosklerozdan korunma ve tedavisi için iki seçenek vardır: Geleneksel yaklaşım ilk etapta kanın yağ oranını düşürmeyi hedefler; yağ azaltıcı bir diyet aracılığıyla besinlerle alınan yağı azaltmak da bu yöntemin bir parçasıdır:
-Sakatattan uzak durmak
-Tatlıları sınırlı tüketmek
-Yağsız et yemek
-Bol yağsız balık yemek
-Bol sebze ve meyve tüketmek
-Rafine unlu ekmek yerine tam tahıllı ekmeği tercih etmek
Vücuttaki yağ ve kolesterin düzeyini, kanda tehlikeli plak oluşumunu tetikleyecek yapı taşları oluşturamayacak kadar düşürmek asıl hedeftir.
VİTAMİNLER, AMİNOASİTLER, OLİGO-ELEMENTLER
VİTAMİNLER, AMİNOASİTLER, OLİGO-ELEMENTLER |
İkinci yaklaşım nispeten yenidir ve Kaliforniya’daki Linus-Pauling Enstitüsü’nün araştırmasına dayanır. Buna göre birincil hedef, kan damarlarında hasar oluşumunu önleyerek, vücudun tehlikeli plak üretmesinin önüne geçmektir. Kaliforniyalı bilim adamları tarafından “Vitamin-hücre kompleksi” kavramı altında toplanan belli biyomaddeler buna hizmet ederler. Bu kompleksteki maddelerin arter duvarlarını hasardan korudukları ve mevcut hasarları yan etki olmadan düzelttikleri bilinmektedir.
- C vitamini vücutta kollajen, elastin ve diğer stabilizatör moleküllerin üretimini uyararak kan damarlarının “çimentosu” görevini görür. E vitamini, karotenoidler ve selenyumla birlikte ayrıca damar duvarlarını serbest radikallerin “paslandırmasından” korur.
- Lizin ve prolin aminoasitleri doğal “teflon maddeleri” olarak etki gösterirler; kandaki tehlikeli yağlı maddelere yapışırlar, damarların kayganlığını arttırarak plak oluşumunu önlerler. Ayrıca mevcut birikintilerin arter duvarlarından kazınmasını sağlarlar.
- Magnezyum minerali arter duvarlarının düz kaslarını gevşetir. Böylelikle damar duvarları esnek kalırlar ve yüksek kan basıncının önüne geçilebilir.
DAHA FAZLA SPOR
Spor (özellikle dayanıklılık sporları) arterosklerozun tedavisi ve önlenmesi için vazgeçilmezdirler. Kan damarlarını güçlendirirler, kan basıncını ve kolesterol düzeyini düşürürler. Sporcularda C vitamini gereksinimi ileri derecede artar.
Böylece esnek kan damarları ve kanın engelsiz akışı sağlanır. Arterosklerozun tedavisi ve önlenmesi için masada daha fazla sebze bulundurmak zorunludur.
GÜNLÜK C VİTAMİNİ İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Her öğün beslenme listenizde bir C vitamini bombası bulunmasını sağlayın!
- Kahvaltıda muz, portakal ve kivi müsli, yulaf gevreği ve diğer kahvaltılık gevreklere katkı olarak eklenebilir.
- Öğle yemeğinde salata, havuç, domates, kırmızı biber, Çin marulu, şalgam, turp, maydanoz, kırmızı lahana, lahana, soğan gibi çiğ sebzeler tüketilebilir. Yağsız ete garnitür olarak karnabahar, brokoli, yeşil lahana, biber gibi sebzeler buharda pişirilerek eklenebilir.
- Akşam yemeğinde çiğ sebze veya çeşitli otlarla süslenmiş ekmek üstüne sürülmüş taze peynir yenebilir. C vitamininden zengin sebzeler şunlardır: Maydanoz, biber özellikle kırmızı biber, tere, dereotu, bahçe teresi, frenk maydanozu, pimpinelle, taze soğan, kereviz yaprağı, limon melisası.
ATARDAMAR KORUYUCU OLARAK C VİTAMİNİ
Kanadalı Doktor G.C. Willis kısa süre önce C vitamininin arterosklerozu doğal yollardan yok ettiğini kanıtlamıştır. Çalışmasının başlangıcında kontrast maddeli bir röntgen çekimiyle kalp hastalarının arterosklerotik birikintilerini belgelemiştir. Daha sonra hastalarının yarısına günde 1,5 gr C vitamini vermiş, diğer yarısına ise vermemiştir. Birkaç hafta sonra ilk grubun %30’unda arterosklerotik birikintiler belirgin olarak azalmışken, kontrol grubunda bunlar aynı kalmış veya artmıştır.
DAHA AZ HAYVANSAL YAĞ VE DAHA FAZLA BİYOMADDELER
Arteroskleroz konusunda her iki yaklaşım da bilimsel çevrelerde her yönüyle tartışılmıştır. Ancak bu arada ticari çıkarlar da rol oynar. Lipit temsilcileri kolesterol düşürücü ilaçların daha fazla satış rakamları elde etmesi için gayret gösterirlerken, hücre kompleksi temsilcileri vitamin preparatlarının satış rakamlarını yükseltmek için çaba gösterirler. Ayrıca kolesterolü kalp-damar hastalıklarının esas sorumlusu olmaktan çıkarırlar ki bu da et ve yumurta üreticisi olarak hayvansal yağların temel kaynağını sağlayan tarım endüstrisinin çıkarına ters düşer.
DAHA AZ HAYVANSAL YA VE DAHA FAZLA MEYVE VE SEBZE
Her iki yaklaşım da sonuçları itibarıyla beslenme için çok da fazla fark yaratmazlar, hatta aynı dalga boyundadırlar. Çünkü kan lipitlerinin düşürülmesi yalnızca ağırlıklı olarak vejetaryen bir beslenmeyle mümkündür ve C vitamini, lizin, prolin, magnezyum ve diğer biyomaddelerin alımını düzeltmek isteyen herkes bu beslenme biçimine dönmelidir. Diğer bir deyişle lipit düşürülmesi ve biyomadde alımının düzeltilmesi benzer bir beslenme planına bağlıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Değerli fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz