ABDESTİN BİLİNMEYEN FAYDALARI |
Vücudumuzda biriken elektrik yine suyun temasıyla boşalır. Gerginliğimiz gider, böylece rahatladığımızı hissederiz. Abdest alırken günahlarımızdan kurtulduğumuzu bilmek, gönlümüze huzur verir. İç dünyamızda meydana gelen arınma ve temizlenme duygusu bizi Yüce Allah’a daha çok yaklaştırır. O’na yaklaşmak kötülüklerden uzaklaşmak demektir. Böylece kendisiyle barışık, özgüveni gelişmiş, kendine ve çevresine faydalı bireyler olabilme yolu açılmış olur.
Şimdi abdestle ilgili bir olaya değinelim,
Olayı, Irak Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi Müdürü Albay Şakir Faik şöyle anlatıyor:
Irak Mülki hastanesi göz tabibliği muayenehanesine tayin olmuştum. Müracaat eden hastalar arasında bir çoklarının trahoma yakalanmış olduklarını görünce hayrete düştüm. Çünkü yüzde yetmişi trahomlu idi. Bu arada Azamiye’de bir ilkokulun öğrencilerinin göz sağlığı durumlarını kontrol ettim. Öğrencilerin yüzde doksanının trahomlu bulunduklarını gördüm. Bu alanda ihtisasımı yapmak üzere Avrupa’ya gitmeyi kararlaştırdım. Londra’ya geldim. Morfild göz hastalıkları hastanesinde çalışmaya başladım. Morfild hastanesinde çalışan profesör Köln bana; trohomluların sayısını sordu. Hakikati olduğu gibi söyledim. Bunun üzerine hayret ederek şöyle dedi: -“Sizin Müslüman olduğunuzu biliyorum. Müslüman bir kimse, beş vakit namaz kılmak için günde beş kere abdest alır ve yüzünü yıkar. Bunların trahoma yakalanmaları mümkün değildir. Bu duruma göre siz ismen Müslümansınız. Çünkü abdest almıyor namaz kılmıyorsunuz. Yada abdest ve namaza devam ediyorsanız aranızda yayılan bu hastalığın trahom değil, başka bir hastalık olması lazım. Ben de, hastalık gerçekten trahomdur, ama biz abdestsiz ve namazsız Müslümanız demek zorunda kaldım.
ABDEST ALMANIN YARARLARI |
Peygamberimizin (s.a.v) abdest hakkında hadisleri:
“Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın” (Buhârî/Vudû-3)
Peygamberimiz’in burada ümmetim diye nitelendirdikleri, özellikle abdest alıp namaz kılan ve ibadet ehli olup, örnek bir hayat süren müslümanlardır. İşte böyle olanlar kıyamet gününde ve mahşer yerinde: -“Ey yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlayanlar! Haydi cennete geliniz! diye çağırılacaklardır. Yüzün nurunu, ellerinin ve ayaklarının beyazlığını artırmanın yolu, onları farz olan yerlerin ötesine geçerek güzelce yıkamaktır. Bunun ölçüsü ellerde dirseklerin, ayaklarda da topukların yukarısına kadar yıkamaktır. Resul-i Ekrem Efendimiz’in de böyle yaptığı birçok sahih rivayette zikredilmiştir.
“ Bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile ayaklarından çıkar. Neticede o mümin kul günahlardan temizlenmiş olur.”(Müslim, Tahâret 32)
Bu anlatımlardan sonra daha iyi anlıyoruz ki bütün ibadetler insanların iyiliği için.İnsanın dünyada ve ahirette düzgün bir hayat sürmesi için.Ama malesef insanoğlu kendine zulmedip duruyor. Yaradanın buyruklarını görmezden geliyor.
Allah (C.C) ne buyuruyor?
-Ey insanoğlu nefsinize zulmetmeyiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Değerli fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz